CAMİDE BİR KADIN ELİNDE GÜL ...
Sabah Akdeniz’ de…
Uzun süren sıkıntılı bir dönem sürerken uyandı kadın. Gün daha doğmamış sabahın güzelim sesleri bile duyulmuyor henüz. Güneşe daha çok var. Elini yüzünü yıkadı bilebildiği kadarı ile abdest aldı. Bir süredir sabah namazı kılmaya çalışıyordu bildiğince. Sonra bir camiye gitmek geldi aklına. Bildiği küçük bir cami vardı.
Üstüne bir kot pantolon taktı atladı pembe bisikletine, sabahın serini yalarken yüzünü çıktı yola. Elleri de üşüyordu manikürlü ojeli parmaklı elleri. Kadının hayatında o renkli ojeler; kıyafete göre değişen renkler çok önemli idi. Sosyal medyada bile o güzelim renkli farklı ojelerini paylaşırdı. Moda olan akımlardan çooook önce birçok renk deneyimleri kombinasyonları yapmıştı…
Birkaç sokak köpeği takıldı peşine.
Caminin kapısına geldiğinde gün ışımaya başlamıştı. Baktı erkekler çıkıyor camiden çekindi giremedi. Daha önce gitmişliği vardı camiye ama hep dolaşmak ve dua etmek için. Severdi camileri hatta hep hayali idi fotoğraflarını çekip de saklamak. Bir de Burdur ziyaretinde gördüğü küçük caminin gülleri yıllardır aklında idi.
Cami boşalır gibi olunca bisikletinin emniyetini banka bağladı; fularını başına sarıp yavaşça içeriye daldı.
Arka bahçeye dolaşırken güllerin kokusunu içine çekti. Baktı arka bahçede bankta oturan yaşlı nur yüzlü bir teyze; elinde ise bir gül.
‘Camiye mi geldin evladım?’
‘Evet efendim namaz kılarım diye düşündüm’
‘Ama geç kalmışsın ki yavrum’
‘Peki otursam biraz ‘
‘Tabi ki otur ben de eşimi bekliyorum’
Oturdu kadın bundan yaklaşık 7 yıl önce o banka o teyzenin yanına. Ne açık saçlarına ne ellerindeki ojelere bir yorum yapmadı o güzel teyze. Kadın o anın değerini şimdi anlıyor. O zaman bilmiyordu tam olarak abdest almanın namaz kılmanın adabını. Şimdi yıllar sonra içi titreyerek o hoş görüye o güzelliğe teşekkür ediyor. Cesaretini kırmayıp da artıran ‘Yavrum ‘ diye seslenen o sese.
Eşi gelince teyze ile yürüyerek uzaklaştılar.
Kadın bir banka oturdu gözünden süzülen iki damla yaş ile duasını etti.
Biraz durdu, kaldı bekledi…
İçine sinen o huzur ve yüzündeki gülümseme ile bisikletine bindi ve evine gitti…
Eve gelince sorular takıldı aklına; o elinde gül olan yaşlı teyze gerçek mi idi; hayal mi görmüştü?
Sonrası mı?
Bir daha karşılaştılar mı?
Kadın bir daha camiye gitti mi?
Başka yazıların konuları değil mi sizce de bunlar…
O KADIN BAŞKA CAMİYE GİDEBİLİRDİ
O CAMİYE BAŞKA ZAMAN GİDEBİLİRDİ
VAKTİNDE GİDİP NAMAZINI KILIP ÇIKABİLİRDİ
DAHA GEÇ GİDEBİLİRDİ
TAM O ANDA ELİNDE GÜL OLAN O KADIN NİÇİN ORADA İDİ?
Böyledir hayat bir an tek bir an hayatınızın çizgisini rengini yönünü değiştirebilir…
Açılan bir kapıdan girmek kısmet olabilir…
Tek bir an…
AŞKLA
MEZOPOTAMYA PRENSESİ
02.02.2020
09.47
ŞANLIURFA BALIKLIGÖL
Foto: F. Yonca AYAS ( MEZOPOTAMYA PRENSESİ)