ZAMANIN BİLLUR IRMAKLARINDA...
Saçları zamanın
Uzun kıvrak bükümlü
Yel esti dağıldı anda
Türküler yakıldı
O zamanda
Ve sen nefesiyle
Çiçekleri sürükleyen
Çiçeklerin renklerini
Zamanın
Saçlarına getiren
Yolculuğun nereye, nereden….
Irmaklarınız vardı sizin
Ruhunuzu arıtmaya
Billur sularında adımız çağlana
Çiçeklerin kokusunda
Suyun damla efsununda….
O çiçekler; suyu oradan olan
Söyle bana
Dünyanın hangi kıyısında….
Bilinmez bir zamana
Gönlümü yollama
Şimdi bana çiçeklerin
Bahçesini aratma……..
Anladım diyorsun ki
Yolculuğun yeniden başlamakta
Unut sen bildiğin her ne varsa
Unut yak yakıl ki
Doğmaktasın yeniden
Doğuş bu kez çiçeklerin renginden
Bulman gerek
Billur çeşmeleri
Derinden
Yoksa
Yeşertemezsin çiçekleri gönlünden….
Şimdi sabah uzak bir diyarda
Saçların acaba o diyara doğru mu salınmakta……
Zamanın saçları uzun burgu kıvrım
Ey kadın
Burgular ne zamandan beri
Acıdan aşka çağırmakta…..
Keskin burguydu zaman
Dönen bağrında çıkmadan…….
Ve sen burguyu aşka donatan…
Aşk için yanmaya adanan
Yanıp da yolculuklara çıkan
Topla bohçanı
Git buralardan
Uzak kalma
Ne dağılan saçlardan
Ne zamanın içinde savrulan,
Çiçek yapraklarından
(Saçlarında/Renkler açtıran….)
Billur çeşmelerde yıkanma zamanından
Ruhunu aşka koşan
Ceylanlarından…..
25 Mayıs 2011 / 08.39